22 Eylül 2010 Çarşamba

BENİ ILICA DA BIRAKIN ...




Hayatımda sayılıdır çok geç saatlere kadar uyumak .Genelde 7-8 gibi ayaktayım ama bu sabah 9.30 da uyanınca kendi kendime şaşırdım ve artık yaşlandığıma karar verdim :) Ama korkunç bir otobüs yolculuğu sonucunda benim saatlerce uyumam normal yaşlılıkla ilgili ennn ufak ilgisi yok değil mi:)

Benim için çocukluğumdan beri Çeşme Ilıca nın yeri hep ayrı oldu.Özellikle denizi...bembeyaz kum ve mavinin her tonunun olduğu deniz muhteşemdir ...bu sene tekrar oraya gitmek istedim .
Daha önce Ilıca Otelde kalmıştım ve eğer hafif taşlı deniz sizin için sorun değilse rahatlıkla kalabileceğiniz bir otel...Geçen sene arkadaşımın tavsiyesi ile ^^Elçin senin için yemeklerinin güzelliği mi önemli deniz mi önemli ?^^ diye sordu bende deniz daha öneml olduğunu düşündüğüm için bana Kerasus Otel i önerdi...gerçekten denizi çok güzel ama orda çalışan ve benim dışımda başka çalışanlara da aynı davranışları sergileyen bir çalışan yüzünden pek sevimli geçmedi son 2 gün ( ki bu durumu yazılı ve sözlü ifade etmeme rağmen asla geri dönüş bir özür otel tarafından bir cevap olmadı !)

Bu sene Grand Ontur Çeşme de kaldım.Uluslararası bir hukuk kongresi olduğu için otel çok kalabalıktı ve bütün çalışanlar çok kibar güleryüzlü ellerinden geleni müşterileri için yapmaya çalışan kişiler ..ama bilin bakalım ne oldu ? daha otele geldik yemeğe indik masama oturdum 3 çatal aldım ve çatalı tekrar tabağa götürdüğümde bir yemekten çıkmasını ennn son isteyeceğiniz bir şey çıktı ..şimdi sabah sabah midenizi bulandırmayayım ama görüntü berbattı ( şöyle söyleyeyim saç değildi.daha beteri çıktı ).hemen yetkili birisini rica ettim hemen geldi .tabağı hemen mutfak bölümüne göstereceğini söyledi ve gitti...ama geri dönüp kusura bakmayın ben gereken kişilere söyledim böyle olmasını istemezdim vb sözler söylemesini beklerdim ama olmadı...
Otel çalışanları genel olarak iyi ama özellikle garsonlarının yemek zamanı yorgunluktan kendi kendilerine söylenmeleri veya bazı bayan müşterilerinin arkasından hoş olmayan kendi aralarında ama herkesin duyacağı şekilde konuşmaları beni sinir etti...Gereken yerlere bunu ilettim tabi ama onlardan da geri dönüş olmadı malesef !
Ertesi gün Ilıcaya gittik ama şansımıza çok rüzgar vardı ve serindi .İlk 2 gün denize giremedik.Çeşmeye gelip Dost Pide ye , Tarihi Rumeli Pastanesi ne ,Kumrucu Şevki ye uğramadan elbette olmazdı :) ve bir güzel 15 günde verdiğim 5 kilo itinayla geri alındı tabi tatilde ...ama beni Ilıcaya bırakın dedim içimden defalarca ....
ve yarın benim canım Alaçatı ve tatile son anda katılan meşşhurrr şahsına münhasır Annemin maceraları ile ilgili yazı :)
Efem resimlerinin üzerine tıklatıp büyütüp bu yağmurlu İstanbul sabahında kendinizi orda hissedebilirsiniz :)

2 yorum:

NiLaY dedi ki...

uyumak yaramış valla arkadaşım sana :) hoşgeldin tekrardan bu havaya inat harika iç açan fotoğraflarınla :) ben de Ilıca'yı çok severim zamanında süper bir kaçamak yapmıştım o taraflara :)

İçimden Geldiği Gibi dedi ki...

büyük oteller bunu yapıyorsa yanmışız o zaman.