31 Temmuz 2009 Cuma

SONUÇ ÇIKTI :(

Sonuç yine iyi çıkmadı...bu kadar bekleme,bu kadar dua yine sonuçsuz çıktı.neye üzüleceğimi şaşırdım artık.:(
dr um aradı.benim huyumu bildiği için gayet sakin bir ses tonu ile konuştu benimle.gene ben yıkılmayayım diye ...ama ne çare
elçincim bir yerden daha alınması gerekiyor parça dedi.
ve telefonda ağlayarak artık buna dayanamadığımı , çok yorulduğumu,daha bu alınan yerdeki yaraların iyileşmediğini biraz zaman geçtikten sonra yapıp yapamayacağımızı sordum ...
o zaman eylül ayında yapalım dedi..o zaman hem parça alınacak gene hemde test yapılacak.
her şey yolunda giderken bir anda yaşadığım hayal kırıklığı ile sağlığımın tepetaklak olmasını duygu sömürüsü olarak GÖREN...hep dedim ilahi adalet...benim canımın acıdığı kadar seninde yanacak
artık bunu hak edecek ne yaptım diye kendimi hırpalamıyorum.ama insanların gece yatağa nasıl vicdanları rahat yatabildiğini,hayatlarını hayal dünyasında sanki çok mutluymuş gibi başkalarının hayatına maddi olarak ilişik nasıl yaşayabildiklerini anlayamıyorum.ve başkalarının hayatına girip duyguları ile oynayıp sonra küstahça haddini aşan laflar edip bencilce nasıl çekip gidebiliyor bu kadar rahat...
geçen ay birisi için yazdığım bir yazıda yazdığım gibi HERKES KENDİ KİŞİLİĞİNE YAKIŞANI YAPARMIŞ BU HAYATTA...
şimdi eylül ayını bekliyorum içim yanarak...bir kez daha hem yüreğimin hem canımın acıyacağını düşünerek

22 Temmuz 2009 Çarşamba

KISA BİR VEDA...

hayatımdaki köklü değişikliğe bloğ şablonu da dahil oldu...
aile , özel hayatım ve iş hayatımdaki yoğunluktan ve değişikliklerden dolayı bir süre yokum...
ve sağlığım...hala bekliyorum.sonuçlar belli değil.yara yerleri iyileşmedi.
hele yüreğimdekiler hiç...
hayatımda hiç yapmadığım bir şeyi yaptım...ah ettim
o kadar canım acıdıki ...
içim asla soğumaz

21 Temmuz 2009 Salı

AŞK VE KANATLAR...

İranlı bir şair demiş ki:Aşka uçma kanatların yanar...
Mevlana demiş ki: Aşka uçmadıktan sonra kanatların neye yarar?

ŞEYTAN VE KADIN :)

insanligin ilk varoldugu dönemde , adamin biri seytanı yakalamaya karar vermis. Ancak bunun için 40 yil Tanrı'ya ibadet etmesi gerekiyormus.
Karisiyla , dostlarıyla ve bütün dünyayla ilişkisini kesmiş, kendisini ibadete adamis.40 yıl sonra Tanrı , ibadetinin karşılıgı olarak ona ağzı kapalı bir şişenin içinde şeytanı sunmus. Artık özgürmüş adam.
Dünyada neler olup bittigini görmek, nelerin değiştigini ögrenmek için sabırsızlanıyormuş.Şişeyi karısına teslim etmiş, ona iyi sahip olmasını söylemiş ve dışarıya çıkmış.Kadıncağız şeytanı çok merak ediyormus.Ve merakına yenilip şişenin ağzını açıvermiş... Açar açmaz da şeytan şişeden fırlayıp cıkmış ve gülmeye başlamış. Merakına engel olamadın ve kocanın 40 yıllık emeğini boşa çıkardın ' diye alay etmiş kadınla.
Yok canım ' demiş kadın. 'Sen hiç o şişenin içinde olmadın ki'
'Nasıl olur? ' diye haykırmıs şeytan. 'Sen de gördün...şişeden çıktım ben ! '
'Hiç o şişenin içinde değildin, inanmıyorum buna. Nasıl küçücük şişeye girebilirsin ki? '
Kafası atmış şeytanın . 'Gireyim de gör ! demiş ve yeniden şişenin içine girivermiş.
VE KADIN KAPAGI GERİ KAPATMIŞ!!!!
işte böyle...Adamın şeytanı hapsetmesi 40 yılını,kadının ise yalnızca 5 dakikasını almış.Şeytan da isyan etmis Tanrı'ya
'TANRIM , MADEM KADINI YARATACAKTIN , O ZAMAN BENi NEDEN YARATTIN !!!!!!!!!!!!!

20 Temmuz 2009 Pazartesi

O AYAKKABIYI İSTEMİYORUM...

Geçenlerde oğlumla konuşuyorduk. Yeni bir spor ayakkabısı çıkmış ama fiyatı dudak uçuklatıyor, alamayacağımızı söyledim. Sonuçta evde başka ayakkabıları vardı. Biraz afra tafra yaptı ama nihayetinde benim fikrimde o da hemfikir oldu. Markete alışverişe çıktığımızda oğlumun beni marketin dışında, yaşlı gözlerle beklediğini gördüm. Ne olduğunu sordum. "Anne ne kadar haklıymışsın, ben artık o ayakkabıyı istemiyorum." dedi. Gözlerine baktım, bir de onun baktığı noktaya baktım. Tekerlekli sandalyede kendi yaşlarında bir delikanlı vardı. Ne bir kelime edebildim, ne de ağlayabildim. Bildiğim, halen boğazımın düğüm düğüm olduğu...
***İtiraf.com dan

18 Temmuz 2009 Cumartesi

İÇİMİN KARANLIĞI...


bir yanım dışarı çıkmak istemiyor...kendimi eve kapatmak istiyorum...bir yanım dışarı atmak istiyor kendimi
içimin karanlığını nereye atsam aydınlanmaz bu ara ...

YENİ BİR SOYGUN ŞEKLİ...

***Bana gelen bir maili paylaşmak istedim...
Yeni bir soygun sekli daha

Evinizin kapısına geliyorlar önemli deterjan firmalarından birinin adını verip yeni ürünleri icin anket yapmaya, anketi kabul edersiniz hediyenizin 3 kg lik deterjan olacagını söylüyorlar. Tüketici olarak size uzun sorulardan sonra yeni ürünun iki örnegi olduğu söyleniyor, Yeni ürünün parfümünün iki değisik versiyonundan hangisini beğendiginizi soruyorlar, sizin de bu konuda fikriniz alınacak. Teste baslıyor, kutular acılıyor, sizde kokluyorsunuz ve tabii fenalasiyorsunuz

Onlarda evinizi soyuyorlar!!!Lütfen ev halkını ve de yardımcınızı önemle uyarın. Siz de unutmayın

14 Temmuz 2009 Salı

BEKLİYORUM...

dün dr dan rica ettim...lütfen hepsini alın.bir daha bu moral bozukluğu ile ameliyat olmayı kaldıramam dedim.
dr um küçük bir parça alacaktı ve sonuca göre ameliyatla hepsini almayı düşünüyordu
bana dayanman zor olabilir bence bir tane alalım dediyse bile ısrarlarıma tamam dedi en sonunda....ama işlem sırasında ne demek istediğini çok iyi anladım :(
resmen çin işgencesi...ilk 15 dk zor ...sonra hissetmiyorsunuz hiç bir şey
o masada o kadar çok şeyi düşündüm ki...kendi aptallıklarıma,değmeyecek kişi-lere hak ettiklerinden daha fazla değer verdiğime,ikiyüzlülüklerini yüzlerine vurmadığıma,içime atarak bedelini her zaman olduğu gibi benim ödememe...
sonucu bekliyorum şimdi...sonuca göre ameliyat olacak
bu sabah ağrım yok diye biraz ayakta birşeyler yaptım evde.yara kanayınca otur oturduğun yerde dedim kendime
dün gece acım ne güzel yok dedim ...bu sabah pansuman yaparken aslında olayın daha yeni başladığını yara acıyınca anladım :(
yüreğimin acısı yanında bu hiç bir şey...

13 Temmuz 2009 Pazartesi

DUAYA İHTİYACIM VAR :(

bugün küçük bir operasyon geçireceğim...sonuca göre ameliyat olacağım gene...
her şey yolunda giderken kendi yaptığım bir aptallık yüzünden inanmamam gereken sözlere inanıp asla saygıyı hak etmeyen birisi için üzülmenin, bunu hak edecek ne yaptım diye ağlamalarımın bedelini ödüyorum şimdi ! ve bunun adı duygu sömürüsü oluyormuş !!!
onun gibi bencil ruhsuz sadece kendi hayatını düşünen,burnundan getiren ,sadece maddi anlamda bağım olsaydı her şey çok daha farklı olacaktı !!!!
bugün benim için bazı şeylerin asla geri dönüşü olmayacak bitişleri ve bazı şeylerin başlangıcı olacak...
tek isteğim dua...başka hiç bir şey istemiyorum
ve canımın acısının bir an önce azalması

9 Temmuz 2009 Perşembe

İTİRAF-İNSANLIK

Acil servise kaldırıldığım gecenin birinde, nöbetçi doktorla, onu muayene odasının önünde bir saat izleyen bir adamla konuşmasına şahit oldum. Adam oğlunun karıştığı bir kavgada öldüğünü, ölen gencin adını vererek O'nun babası olduğunu söyledi ve "O gece oğlum bıçaklandıktan sonra bu hastaneye getirlmiş ve nöbetçi doktor sizmişsiniz. Bana oğluma bakan doktor yeterince ilgilenseydi ölmezdi dediler. Ben de hem sizi hem hastaneniniz mahkemeye vermeye karar verdim ama bunu yapmadan önce sizi görmek istedim. Bir saattir sizi izliyorum, hastalarınıza nasıl baktığınızı gördüm. Siz benim oğluma değil, kimseye bunu yapamazsınız." dedi. Doktor da, "Oğlunuz buraya geldiğinde aldığı darbe sebebiyle akciğeri sönmüştü. Ben ve arkadaşlarım elimizden geleni yaptık. Hatta daha teşekküllü bir hastaneye naklettirdik ama siz yine de yargı yoluna başvurmakta serbestsiniz." dedi. Adam gözleri yaşla dolu gitmek üzereyken, "Size bir şey dedi mi?" dedikten sonra doktor ayağa kalktı ve ikisi de hıçkırıklarla ağlarken; "Kurtar beni doktor dedi ama ben kurtaramadım." dedi. Birbirlerine sarılıp bir süre ağladıklarına herkes şahit oldu. Benim şahit olduğum şey ise; bir babanın acısının nedenini kimseye yıkmadan gösterdiği metanet ve olgunluk ile doktorluğun da aslında edilen yemin olmadığıydı. Verdiğiniz insanlık dersi için ikinize de buradan teşekkür ediyorum.
****itiraf.com dan

6 Temmuz 2009 Pazartesi

DR ZAMANI GENE :(

GENE AYNI SIKINTILAR BAŞLADI...VE GENE DR ZAMANI :( KÜÇÜK BİR OPERASYON...GENE SIKINTILI BEKLEME SÜRECİ...VE SONUÇ :(

2 Temmuz 2009 Perşembe

EĞER İSTERSEN ...

Senle oturup bir akşam üstü,İstanbul’u seyredelim,Bizi sararken akşamın hüzünü,Gel maziyi yadedelim.İstersen aşkın olurum,İstersen gizli kalırım,İstersen yıllar sayarım,Eğer istersen.
İnan ki sana kırgın değilim,Bir deli rüzgar esti
Kapılıp gittim
Yalnızlığıma dargın değilim
Yalandı o an canım beni sevmediğin
****Dün gece ilk kez dinlediğim bir parçanın sözleri...

1 Temmuz 2009 Çarşamba

Kİ SEN...

Hazırlanmıs bir yere gidiyor gibisin
Benim her yerde elim kolum var
Bilmez misin yüzüm düşmüş, kaç gündür düşünüyorum
Tenhalaştı kahvaltılarımızBomboş bakıyoruz artık
Bi bildiğin varda susuyor gibisin
Ki sen benim gözyaşlarmıda gördün
Sen benim ilk aldıgım güldün
Heyecanını kaybetmişsinYok inancını kaybetmişsin
Doya doya sarmamışımBize çok günah etmişsin
Heyecanını kaybetmişsinYok inancını kaybetmişsin
Doya doya sarmamışımBize çok günah etmişsin
Ki sen benim gözyaşlarımıda gördün sen benim ilk aldıgın güldün
YALIN
Şarkı için

GÖZLERİMİ ÖDÜNÇ VERSEM ...

'' 1 dakikalığına gözlerimi sana ödünç versem gözlerine takarmısın
ne görürüm ben o zaman ? ''
Dün telefonda uzaklarda olan birisi ile konuşurken bir anda böyle bir cümle çıktı ağzından...Çok hoşuma gitti.
Bazı duygular ancak bu kadar güzel anlatılabilinir...Hala varmı böyle düşünen hassas,ruhunuza dokunan,uzaklarda olsa bile sizin baktığınız her şeye kendi gözlerini ödünç verip bakmak isteyen?