22 Mart 2011 Salı

BİTTİ...

Artık tüm acıları bitti.
Böyle bir kayıp yaşadığım zaman hep aklıma Cahit Sıtkı Tarancı'nın 35 yaş şiirinin son kıtası gelir.Herşeyi özetliyor...


Neylersin ölüm herkesin başında,
Uyudun uyanamadın olacak.
Kim bilir nerde, nasıl, kaç yaşında
Bir namazlık saltanatın olacak,
Taht misâli o musalla taşında.

Allah ruhunu dinlendirsin ... 

21 Mart 2011 Pazartesi

GÖREMEDİ ...

3 gündür sadece bu hayatta yaşanacak en acı olaylardan biri bu diye düşünüyorum.Bir evladın, bir iki aydır işi gereği başka şehirde olduğu için göremediği   annesinin yanına girdiğinde annenin son bir güçle gözünü açıp bir iki saniye bakıp öz evladını tanımaması ve gözlerini kapatması ...sanki 30 yıldan fazla hiç annesi olmamış gibi...sanki onu büyütürken hiç sarılmamış gibi...sanki onu yediren , içiren , öpen ,okşayan ,seven o değilmiş gibi ...Geriye kalan sadece evladın yüreğinde koca bir yangın .

O düğün yapıldı .Sırf bari kızını göremedi kız kardeşini gelinlikle görsün diye.
Ama malesef  hiç birşeyi göremedi ...bilinci aynı gün kapandı.Hiç tepki vermeden gözleri kapalı yatıyor.Annemle her telefon konuşmasında boğazımda koca bir yumru ağlamamak için kendimi sıkıyorum orda evlatları eşi dik durmaya çalışırken senin ağlaman ayıp değil mi diye düşünüyorum ama kapattıktan sonra herşey kopuyor bende ...geçmişte yaşadıklarım şimdi yaşadıklarım büyük bir hızla defalarca geçiyor aklımdan
Geriye tek kalan sadece ruhunun dinlenmesi için dua ...
Allah yardımcısı olsun

11 Mart 2011 Cuma

DUA ...BARİ 10 GÜN DAHA ...

Geçen sene Eylül ayında İzmir de bir yoldan geçerken boğazımda koca bir yumru gözlerimde akmaması için savaş verdiğim yaşlarla biraz sonra oynamaya çalışacağım mutlu ve gülümseyen elçin için savaş verirken içimden bir yandan da hayat ne garip dedim .Çünkü bir önceki sene gene aynı dönemde o kuzucukları ziyarete giderken de aynı yoldan geçmiş ve gene aynı duygularla oturduğum yere gömülmüştüm defalarca neden onlar derken .... 

Ve 1 sene sonra gene aynı durum ...gene can acısı ..gene ruhumda koca bir yara ve üzüntü ...ama bu hastalıkla savaşanları düşününce benim hissettiklerim boş ..çok boş

O yolda giderken İzmir de o melekler için sizinle hep birlikte yaptığımız yardımları ,o kuzucukların yüzlerini, benden istediklerini söylerken o kızaran yanaklarını herşeye rağmen ışıldayan gözlerini ve en önemlisi  içimde derin bir yara açan İbrahim i ...
benden araba istediği zamanki halini ...
ona yolladığım hediye paketini açtığı zaman yaptıklarını
ondan geriye kalanları  düşündüm ...
Gene aynı nedenle şimdi kendi yakınım için gidiyordum...çok zor  

Merdivenleri çıktım eve girdim ve gene aynı diğer ziyaretimde takındığım maskeyi yüzüme geçirip gece yarısında evden çıkıp İstanbul a dönmek için arabaya binene kadar çıkarmadım ..ama arabaya bindiğimde üzerime çöken o ağırlığı o bir önceki sene yaşadığım benzer ağırlığı tüm vücudumda bu sefer kendi yakınım için hissetmek beni daha da üzdü ...saatlerce öyle boş boş yola baktım..artık neden diye sormayı bıraktım bu hastalıkta...neden aramak anlamsız  

Kendi ailemde bunu defalarca yaşamama rağmen alışılmıyor buna ..asla alışılmıyor ..dilin varmıyor söylemeye ..ama içten içe biliyorsun ...herkes biliyor ..en acısı o biliyor ...sona yaklaştığını .

Tam hayatındaki koşturmacalar bitti evlatlarının torunlarının keyfini sürecek derken bir anda bir eve bomba düşüyor ...sadece bunu yaşayanların bileceği ..her ne kadar yakınından birazcık geçip şükür atlattıysamda  asıl bu mücadeleyi verenler dışında kimsenin anlayamayacağı bir bomba

Tam çok istediği kızının düğününü görecekken tarih olarak artık bunun imkansız olduğunun dile getirilmese bile herkesin içinde koca bir yumrukla  bilmesinden dolayı bari çok sevdiği kız kardeşinin düğününü görsün diye şimdi tüm aile müthiş bir mücadele veriyor

Şimdi herkesin tek dileği var ...o hastane de yatarken konuşmaya bile artık güç bulamazken 10 gün... bari  10 gün daha  dayansın ...Allahtan tek isteğimiz ne olur bari kızkardeşini gelinlikle görsün

Allah herkesin yardımcısı olsun

10 Mart 2011 Perşembe

HAYATINA EŞLİK EDENLER !

Hayatta kimseyi değiştiremezsin .
Ve kimse için değişmemelisin...
Ne sen başkası için mecburi istikametsin;
Ne de başkası senin için.
Yorma kendini;
"Bırak hayatına eşlik etmek isteyenler seninle gelsin"

Bukowski

EYYY TÜRK ERKEĞİ :)

Daha önce kadınlar için  yayınladığım yazıdan sonra şimdi erkekler için :)

****Alıntıdır

Ey Türk Erkeği...!
Birinci vazifen karına, çocuklarına ve gözlerine sahip çıkmaktır.
Mevcudiyetinin yegane temeli budur.
Öncelikle karın en kıymetli hazinendir.
Seni bu hazineden mahrum etmek isteyecek Deniz Akkayalar, Çağla Şikeller olabilir.
Bir gün evliliğini kurtarmak mecburiyetine düşersen, vazifeye atılmak için Televole ve benzeri programları düşünmeyeceksin.
Bu durum hayatını renklendirir ya da 40'ından sonra ortaya çıkabilir.
Evliliğine tecavüz etmek isteyen bilimum sarışın, esmer ve kumrallar, hayatta emsali görülmemiş bir galibiyetin mümessili olabilirler.
"Canım Karım" ama arada unuttuğun eşin, sana geçicide olsa körlük nasip edebilir.
Aileniz fakr-u zaruret içinde harap ve bitap düşmüş olabilir.

Ey asil Türk erkeği,
İşte bu ahval ve şerait içinde dahi vazifen, yuvanı kurtarmaktır.
Ama eğer yapamazsanız merak etmeyin,
Evinizdeki Türk Kadını,
Ne hata yaparsanız yapın sizi sevecek ve kurtaracaktır.
Çünkü onu siz seçtiniz...
Mutluluklar ! 

5 Mart 2011 Cumartesi

DOLAŞAYIM DAMARLARINDA



Ne zaman umutlansam,
Ne zaman gülsem
Durakta bekliyor hep gözyaşım
Kime güvensem
Kimi sevsem
Sebebi oldu baş ağrısı


Son sendin ah vuran,
Zaten olmuş olan
Bardağı taşıran vefasızlık, hayırsızlık dokunan


Olsa da al beni
İçine sal beni
Dolaşayım damarlarında
Sevgilim çok yorgunum
İçin için solgunum
Bırak açayım ışığında


ZİYNET SALİ