23 Şubat 2011 Çarşamba

ANNE YÜREĞİ !

Dün bir yazı okudum ve beni hem resimleri ile hem konusu ile derinden sarsan çok güzel bir yazıydı...

Bu kadar mı güzel anlatılır bir ^^Anne Yüreği ^^.Doğuma giren kızlarının arkasından tüm duyguları o süre içinde yaşayan annelerin yüreği ...

Beni en çok etkileyen cümle ^^Herkes bebeğin ardından koşarken onlar kızının çıkacağı kapıda beklerler. Ancak kızı gelince dünyasına bir bebek daha doğar, o zaman anneanne olurlar sanki.^^

Buyrun sevgili Çiseren'in bloğuna ...

21 Şubat 2011 Pazartesi

FRUTATİON - MEYVE BUKETLERİ

Uzun zamandır ilk çıktığı zamandan beri takip ettiğim bir firma Frutation
Ne zaman canım sıkılsa moralim düzelsin diye büyük bir keyifle sitesine girip meyve çiçeklerinin resimlerine bakıyordum :)
Frutation İstanbul ve Ankara da mağazalarda açtılar ayrıca.Telefonla sipariş verebileceğiniz gibi gidip kendinizde alabiliyorsunuz.İstanbul da bana en yakın yer Bağdat Caddesi'inde ki mağazası( Yeri çok kolay.Marks&Spencer ın çapraz karşısında köşede Nıne West mağazasının olduğu sokaktan içeri girdiğinizde hemen solda) .Gelip geçerken büyük bir hevesle bakıyordum bir bahane çıksada içeri girip o meyveleri o çikolataları görüp kendimden geçip allahım sana geliyorum demek istiyordum :)
Veee beklediğim fırsat çıktı.Doğum günü hediyesi almam gerekiyordu ve bir anda aklıma geldi.Değişik hoş bir sürpriz olacaktı.Mağazaya gidip istediğim modeli seçtim( yukardaki resimdeki model ) bilgisayardan ve hemen yapmaya başladılar.Ben etraftaki meyve çiçeklerini yerleştirdikleri ürünlere bakarken çok hızlı bir şekilde hazırlayıp bana verdiler.Ve  doğum günü sahibinin yüzündeki mutluluk görülmeye değerdi sepeti görünce :)
Daha sonra ertesi gün Ankara da sevdiğim birine yollamam gerekiyor ve gene aklıma bu geldi.Sitesinde Ankara Çankaya mağazasının yeni açıldığı yazıyordu.Hemen aradım ve telefona çıkan Sinem Hanım ve daha sonra detayları tekrar konuşmak için aradığımda konuştuğum mağazanın sahibi Bülent Bey  samimiyetleri  ve tüm sıcaklıkları ile çok yardımcı oldular .Hediyenin gideceği mesafe uzun olduğu için öğleden sonraya  kalacağı söylendi.Ben biraz üzüldüm ama yapacak birşey yoktu.Öğlen 12 de hediye sahibi beni aradı büyük bir mutlulukla .Meğerse hediyeyi söyledikleri saatten 2-3 saat önce ulaştırmışlardı  :) içimden yaşasın dedim .

Akşam her ikisinede tekrar teşekkür etmek için aradım ...
Eğer sizinde özel bir günde acaba değişik ne yollasam diye arayışınız oluyorsa rahatlıkla önerebileceğim bir firma Frutation ...Hem lezzetleri hem şık değişik sunumları ile doğum günlerinde,partilerde, ev davetlerinde, hastane ziyaretlerinde, şirket toplantılarında hatta evde kendi kendinizi şımartmak için bile bence rahatlıkla isteyebileceğiniz bir meyve şöleni :)
BU BUKET KEYİFLE VE ZEVKLE  YENİR :)

16 Şubat 2011 Çarşamba

YAĞMUR AĞLIYOR ...



Yağmur ağlıyor ikimiz için
Hem ağlıyor hem siliyor maziyi
Kaderimdin hayal oldum şimdi
Aşkımız bitti masallar gibi


Kıymetini bilemedim bilemedim bilemedim
Seni nasıl çözemedim çözemedim çözemedim
Bugün resmini indirdim duvardan
Duvar ağladı ben ağladım


Kar çiçekleri gibisin temiz
Sende bulmuştum aşkı ben henüz
Son bir buse ver hatıra kalsın
Sen yokken gönlüm yanımda sansın


Kıymetini bilemedim bilemedim bilemedim
Seni nasıl çözemedim çözemedim cözemedim
Bugün resmini indirdim duvardan
Duvar ağladı ben ağladım

MUSTAFA CECELİ

15 Şubat 2011 Salı

SEN VE BEN !



Bugünlerde bir hal aldı beni,
zor olacak demiştin haklıydın
Buram buram sen kokan geceler,
bitmez olur demiştin kazandın


Bir fotoğraf karesinde için ağlar ki gözünden belli
Kimdi o  tabi sen, kimdi o tabi ben


Aşk, seni de beni de sınamadı mı?
Hiç gecem ve gündüzüm bir olmadı
Aşk, seni de beni de sınamadı mı?
Hiç gecen ve gündüzün bir olmadı mı?


İkimizde yanıldık,
İkimizde tükendik
Kazanan yok aslında
Kaybeden var ‘’sen ve ben’’.

FUNDA ARAR

10 Şubat 2011 Perşembe

KADINLAR SUSARAK GİDER !

Çok uzun emekler verir ilişkisini yürütmek için. Birinin kadını olmayı yüreği, beyni, ruhu o kadar zor kabul etmiştir ki, başka bir adama ait olmayı istemez. Erkek gibi, çorbanın tuzu eksik diye kavga çıkarmaz mesela, tam tersi, konuşmamız lazım der. Erkekler de en çok bu cümleye sinir olurlar. Ertelenir o konuşmalar, maç bitimine, yemek sonrasına ve daha birçok lüzumsuz şeyin ardına ötelenir.

Kadınlar inatçıdır, hayata tutundukları gibi, aşklarına da sahip çıkarlar. Bu yüzdendir, konuşup derdini anlatma isteği, karşı tarafı ikna edene kadar uğraşırlar. Sonunda pes eder adam, bir ışık görür kadın, tüm derdini paylaşır. Genellikle ne cevap alır? Abuk sabuk konuşma! Gereksiz ve saçma gelmiştir adama anlatılanlar, hiç de üstünde durmamıştır. Yine bir sıkıntı, tatmin edilemeden geçiştirilir ve adam gün gelip bunların kendisine ok gibi döneceğini bilemez.

Bir kadın şikayet ediyorsa, ya da erkeklerin deyimi ile vıdı vıdı ediyorsa; erkek bilmelidir ki, o ilişkiden hala ümidi vardır kadının. Yürütmek, birlikte yaşamak, sorunları çözerek mutlu olmak istiyordur. Daha önemlisi, o adamı hala seviyordur.

Kadın susarak gider!

En önemli detaydır, erkeklerin hiç anlayamadığı durum işte bu kadar basittir. O gün gelene kadar konuşan, kavga eden, tartışan kadın, kendini sessizliğe vermiştir. Ne zaman ümidini o ilişkiden kestiyse, o zaman sevgisi de yara almış demektir. Yüreğindeki bavulları toplamıştır, kafasındaki biletleri almış ve aslında bedeni orada durarak, ilişkiden çıkıp gitmiştir. Kadın, gerçekten gitmişse, çok sessiz olmuştur ayrılışı, kimse hissetmeden, kapıları vurup kırmadan gitmiştir. Her akşam eve geldiğinde, kapının açıldığını gören adam anlamaz ama bir kadın sessizce gider. Ne mutfağında yemek pişiren, ne yan koltukta televizyon izleyen, ne gece ruhunu kenara koyarak yatakta sevişmeye çalışan kadın, artık o kadındır. Bir kadının çığlıklarından, kavgalarından korkmamak gerekir, çünkü kadının gidişi sessiz ve asildir.

CEMAL SÜREYA

9 Şubat 2011 Çarşamba

HİÇ KİMSE SINANMADIĞI GÜNAHIN MASUMU DEĞİLDİR !

Ne güzel yazmış Senai Demirci  Defne Joy Foster için bu yazısında

Söylenecek hiç birşey yok ...

HİÇ KİMSE SINANMADIĞI GÜNAHIN MASUMU DEĞİLDİR !

8 Şubat 2011 Salı

YAŞAYAN BİLİR ANCAK ...

Dün okuduğum bir yazı beni derinden sarstı...
Birbirimizin takipçisi olduğumuz  sevgili Nihal'e ne yazacağımı bilemedim...
Boğazımda koca bir yumru
Yazılacak her cümle boş
Bu öyle bir acı ki sadece yaşayan bilir ancak...

3 Şubat 2011 Perşembe

ÇOCUKLUK VE MASUMİYETE DAİR ...

Keşke annemin bana ninni söyleyip beni uyuttuğu kadar masum olsam şimdi. Gözyaşlarımın sebebi uyumak istememem olsa uyuyamamam değil.

İstediğim oyuncak alınmadığı için üzülsem, sinirim annem bana zorla yemek yedirmeye çalıştığından esir almış olsa benliğimi. "Keşke"nin anlamından bi haber, "ama"lardan uzak olsam. Sorumluluklardan yanlız öteki odaya kaçarak kurtulabilsem.

Yalanlar sadece kırılan eşyalar, kaybedilen oyuncaklardan ibaret olsa. Tek korkum çizgi filmi kaçırmak olabilse keşke, tek dileğim sevdiğim çocuk programına zamanında yetişebilmek.

Hayallerimi yanlız topuklu ayakkabıları giyebilecek kadar, makyaj yapabilecek kadar büyümek süslese.

Ah be nereden bilebilirdim ki o zaman, topuklu ayakkabıların aslında ayaklarımı vuracağını, asıl isteğimin uyumak olacağını, sevdiğim programları izleyecek zamanı bulamayacağımı? Hayatın bir oyun bizlerin ise oyuncak olduğunu nereden bilebilirdim ki?

Söylenmişti aslında bana ama ben annemi ne zaman dinledim ki!

Gizem Kayahan - 2010

1 Şubat 2011 Salı

KRİSTOF KOLOMB EVLİ OLSAYDI :)

***ALINTIDIR

Kristof KOLOMB evli olsaydı belki de Amerika kıtası hiç bir zaman keşf edilmeyecekti. Çünkü o meşhur ve macera dolu seyahatin planlarını yapmak yerine karısının, ona yönelteceği sorularının cevaplarını vermeye çalışacaktı.

Peki Kristof KOLOMB'un karısı ona ne sorabilirdi :

1. Bölüm soruları :
Nereye gidiyorsun?
Kiminle gidiyorsun?
Niçin gidiyorsun?
Nasıl gidiyorsun?
Neyin keşfine gidiyorsun?
Niye bir tek sen gidiyorsun?

2. Bölüm soruları :
Sen dönene kadar ben ne yapacağım?
Ben de seninle gelebilir miyim?
Senin kürekçilerin var mı?
Personel listeni bana göstersene!
Peki ne zaman dönüyorsun?
Doğru söyle niçin gidiyorsun?

3. Bölüm soruları:
Sen bu seyahatı bensiz planladın değil mi?
Bana cevap versene?
Bu seyahattan amacın ne?
Yoksa biriyle mi kaçıyorsun?
Senden nasıl haber alacağım?
Senin orada neler çevirdiğin ne malum?
Gemide kadın da var mı demiştin?


4. Bölüm soruları :
Ben hala neyin keşfi olduğunu anlayamadım?
Senden başka keşif yapacak yok mu ?
Sen zaten her zaman böyle yapıyorsun!
Sen kendini bana karşı ön plana çıkartıyorsun!
Ben anlamıyorum keşfedilececek başka bir şey daha kaldı mı ki?
Benim kırık kalbimi niye keşf etmıyorsun? (*** Bu maddeye yıldız veriyorum... )


5. Bölüm soruları :
Onu bunu bilmem ben de seninle geleceğim!
Yalnız annemler seyahattan dönene kadar bir ay beklemen lazım!

Neden?
Çünkü onların da gelmelerini istiyorum!
Annemler bugüne kadar hiçbir yeri keşf etmediler!

Olmaz!
Kapat çeneni, sen bir damat olarak bunu yapmak zorundasın!
Sen gemide kadın da var demiştin. Değil mi?