27 Haziran 2011 Pazartesi

DÖNDÜM ...



Sonunda evime döndüm ...
Bir önceki yazımda sıraladığım yapılacaklar listesinin sadece yarısı yaparak döndüm ...
Ankara da sanki üzerime ölü toprağı serilmiş gibi içimden hiç birşey yapmak gelmedi .
O kuru hava her yerime ,ruhuma sindi ...
Sanki 25 sene o şehirde yaşamamışım gibi ne kadar bana uzak bir yer olduğunu bir kez daha iyi anladım

Oysa giderken çok keyifli bir yolculuk etmiştim.
Önümde bilgisayarım ,karşı ekranda fonda güzel bir müzik eşliğinde tatil resimleri  ve karşımda çok tatlı erkek bir kuzucuk ...
5 saat boyunca hiç sesi çıkmadan etrafa sürekli gülücük dağıtan bir kuzucukla yol boyunca bakışarak daha da keyifli hale geldi o yol...

Annemle maceralarımız , damadımla buluşma 2 ve diğer olanlar... bu hafta ...

15 Haziran 2011 Çarşamba

2 YIL SONRA ANKARA !

2 sene önce muhteşem ! duygularla döndüğüm Ankara seyahatinden sonra bir daha gitmek içimden gelmedi.Her gittiğimde gittikçe ne kadar o şehre yabancılaştığımı , sanki 25 sene orda yaşamamışım gibi herşeyin ne kadar yabacı ve benden her anlamda uzakta olduğunu anladığım bir şehir oldu artık benim için ...

Bir 2 sene daha gitmesem hiç özlem duymadığım bu şehre bugün gitmek için bir sürü düşüncelerle ruhumuda alıp yola çıktım.

Anne baba sohbeti...kardeşin üniversiteden mezuniyet töreni....büyükleri ziyaret ... hep telefonla hasret giderdiğim sevdiğim dostlarımla buluşma ...damadımı ve o güzel hamile annesi Serminimle buluşma...2 bloğ buluşması... Alpay' görmek....hastaneye gidip onkolojide yatan kuzucukları , Gamze ve Şerife hemşireyi ziyaret....dişçi ve dermatoloğ ziyaretleri .... kendi özel işlerim için Ankara'nın altını üstüne getirme çalışmaları...

Ve bu şehrin o kuru havasına uyum sağlamaya çalışmak !

Bunlar için sanırım 1 hafta yeter !

Bakalım bu sefer hangi duygularla döneceğim 2 sene öncekinden farklı ...

Bence hiç bir fark olmayacak ama neyse

Eskiden ^^benim ^^ dediğin şeyler bu kadar kolay mı yabancılaşır insana ... 


13 Haziran 2011 Pazartesi

NE ÇABUK DEĞİŞİYOR CANLARIMIZ ?

***ALINTIDIR

Hiç düşündünüz mü ? Ne çabuk değişiyor canlarımız? Herhangi biri canınız oluyor bir anda... ''CANIM'' diyorsunuz birine; yalansız, sıcak ve içten... Oysa o sizi canı saymıyor ve çekip gidiyor birgün ansızın.... Herşey güzel giderken, bir bakıyorsunuz hepsi yalanmış Sizi yarı yolda bırakmış, çekip gitmiş ...''canım'' dediğiniz... Sevginizi, ona verdiğiniz değeri hiçe sayıp gitmiş... Ama yalnız gitmemiş, sizden önemli bir parça da almış yanına. Ondan olan diğer yarınızı, canınızı... Her yeni ilişkide bir can daha kazanıyoruz, Oysa bitenler de bir can alıyor canınızdan Size kalansa her bitişin ardından; Bir başlangıç değil asla! Acı, hüzün ve onların çocuğu olan gözyaşı Sonusuz bir karanlık, boşluğunda kaybolduğunuz... Ve tabi size kalan diğer yarınız... Bir diğer yarısı hiç acımadan kesilip çalınmış sizden. Ve o kesik hiç iyileşmeyecek aslında... Ama siz, kendinizi kandırmayı yeğlıiyorsunuz Her şeyi itiraf etmektense kendinize... Çünkü böylesi çok daha kolay... Gerçeklerden kaçıyorsunuz Herşeyin tekrar eskisi gibi olacağını söyleyip Avutuyorsunuz ruhunuzu... Sizde farkındasınız oysa, Bir daha geri gelmeyeceğinin giden canlarınızın... Ama bu gerçek ürkütüyor sizi Karanlıkta kaybolan sessiz bir çığlık gibi Kayboluyorsunuz sizde; yitik canlarınızı düşündükçe... Biliyorum Diyeceksiniz ki, bu ne karamsarlık... Ama hayat bu kadar karamsarken, Aydınlık: yüzünü göstyerip, yerini hemen karanlığa bırakırken, canlarımız yiterken, Ben nasıl umut dolu şiir yazabilirimki? Belki çok klişe bir söz olcak ama; Hayatın gerçekleri bunlar... Sizde elinizde olmadan, hiç farkına bile varmadan Yeni canlar edinecek, Ve canınızdan olacaksınız. Yine ve yine yarım kalacak, yine eksileceksiniz. Kendinizi eksilten siz olacaksınız. Çünkü buna izin veren sizsiniz... ''HOŞGELDİN'' diyen siz... Hiçliğe sürüklenişinizi izleyeceksiniz bir köşeden Soluğunuzu tutup sessizce... Birine ''canım'' demeden önce iyi düşünün... O, canınız olmayı hakediyormu gerçekten? Ve siz, Bir kesiğe, bir parçanızın daha kopup gitmesine, Bir candan daha olmaya hazırmısınız? Hadi, durmayın, gidin yeni bir can bulun kendinize, Yeniden yarım kalın... Söylesenize, ne çabuk değişiyor CAN'larınız? Sahi, sizin kaç YİTİK CAN'ınız var??