28 Haziran 2010 Pazartesi

KİMİ SEVSEM , ONUN HEP UZAKTA BİR SEVDİĞİ VARDI !


Kimi sevsem, onun hep uzakta bir sevdiği vardı, unutamadığı ilk aşkı ya da onu terk edip giden sevgilisi... Kimi derinden sevsem, o bir başkasını derinden hatırlardı. Öylesine çok sevdim ki onları, başkalarına duydukları sevgiyi anlatmalarını, sessizce, içim acıyla kanayarak dinledim. Beni yitirmekten hiç korkmadılar; ......çünkü onlara göre fazla iyiydim; bu yüzden ilk anda vazgeçilebilirdi benden. Kimi Sevsem onun Uzakta Bir Sevdiği Vardı Beni terk edenlerden tek isteğim olurdu. "Ne olur, bir daha beni aramayın Çünkü ben kolay unutamıyorum. Çünkü ben size duyduğum o akıl dışı aşk yüzünden keder bahçemi dağıtıyorum. Çocukluğumun o güzel bahçesini." Böyle derdim onlara ama yine de ararlardı beni... Soluksuz ve umutsuz kaldıkları bir gece mutlaka akıllarına ben gelirdim...
O, yedek sevgili..

CEZMİ ERSÖZ/ DERİNLİĞİNE KİMSE SEVGİLİ OLAMADI

24 Haziran 2010 Perşembe

KADININ ZEKASI :)

Bir kadınla bir adam ayrı ,ayrı arabalarında giderlerken çarpışırlar. İkisinin de arabası mahvolur ama şans eseri ikisi de hiç yara almadan kurtulur. Arabalarından sürünerek çıkarlar ve kadın adama bakıp:
- Çok ilginç! Sen erkeksin ben de kadın. Arabalarımız mahvoldu ama ikimize de hiçbir şey olmadı. Bu belki de tanışıp, dost olup, hayatimizin sonuna kadar huzur içinde birlikte yasamamız için bir işarettir,’ der.
Müthiş heyecanlanan adam:
- Evet, galiba haklisin,’ diye cevap verir şaşkınlıkla. Kadın :
- Bak, arabam hurdaya döndü ama bir şişe şarap sapasağlam. Bu kesin bir işaret. Bu şarabı içip şansımızı kutlamalıyız,’ diye devam eder ve şarap şişesini adama uzatır. Adam şişeyi alır, açar ve yarısını içip kadına verir. Kadın hemen şişenin mantarını kapatıp adama geri uzatır. Bunun üstüne adam sorar:
- Sen içmeyecek misin? Kadın cevap verir:
- Hayır, ben polisi bekleyeceğim!..

23 Haziran 2010 Çarşamba

BORA'NIN DORALI KURABİYELERİ



Dünyalar yakışıklısı 2 yaşına basan Bora için hazırladığım doralı kurabiyeler Amerikaya gitti...Kuzucuğuma sağlıklı huzurlu ve ailesi ile birlikte uzun yıllar diliyorum

21 Haziran 2010 Pazartesi

YAN GELİP YATANLAR !

HÜRRİYET'DE OKUDUĞUM HABER İÇİMİ PARÇALADI AĞLAYARAK OKUDUM.BURAYA YAZMAYA GÜCÜM OLMADI...MİNİK BİR KUZUNUN ŞEHİT BABASI İÇİN YAZDIĞI NOT...HABER İÇİN
2 GÜNDÜR DÜŞÜNÜYORUM...GAZZE İÇİN ORTALIĞI BİRBİRİNE KATANLAR DEMEDİKLERİNİ BIRAKMAYANLAR TAKSİM' DE TOPLANANLAR BU 11 ŞEHİT İÇİN NEDEN SUSUYORLAR ! 3 MAYMUN OLAYI MI ! ASLINDA İÇİMDEN BURAYA YAZMAK İSTEDİKLERİM ÇOK DAHA FARKLI ...AMA !

19 Haziran 2010 Cumartesi

HANGİSİ !


SUÇ; arkasına bakmadan gidende mi? Yoksa arkasına bakmadan gitmesine
izin verende mi?

HAYAT; geriye bakıp unutamayanın mı? Yoksa ileriye
bakıp geçmişi yok sayanın mı?

ZAMAN; giderken arkanda bıraktığın yıllar
mı? Yoksa şimdiki zamanla ecelin arasındaki kısacık an mı?

Peki AŞK ? Onu
gerçekten hakedene mi ? Yoksa yerden yere vurana mı ait ?

***ALINTIDIR

17 Haziran 2010 Perşembe

BENİM EYÜP SULTAN GEZİM ANCAK BU KADAR OLURDU :)

Epeydir Pierre Loti Tepesine ve Eyüp Sultan Camiye gitmek çok istiyordum.Geçen gün aklıma esti ve bir arkadaşımı aradım hemen o gün birlikte gitmeye karar verdik.Ve gitmek açısından seçtiğim gün konusunda kendimi tebrik edesim geldi akşam saat 5 de derece 45 i gösterdiği zaman :) o gün buharlaşmaktan korktum.yediğim dondurma bile tat vermedi sıcaktan.hatta bir ara millete aldırmadan bu havuza bile kendimi atasım geldi:) İbadet yapılan bir yerde bu yazıyı okumak çok düşündürücü bence...millet ibadetini mi yapacak yoksa sağını solunu mu kontrol edecek !!

Eyüp Sultan'nın içindeki bu ağaçlara hayran kaldım

Tepeye çıkarken teleferikle hem manzaranın güzelliği huzuru hem mezarlığın üstünden geçerken insanın içine işleyen tuaf bir şekilde huzur ve hüzün ...o kısacık mesafede tüm duyguları aynı anda yaşıyorsunuz
Şimdi asıl meseleye gelirsek :) sabah buraya gitmeye karar verdikten sonra ne giyeceğimi bilemedim .hem çok sıcak hem nem hemde fazla açık olmaması gerektiğini düşündüğüm için sanki ben bunun tersini demişim gibi elimi neye atsam ya fazla açık ya kolsuz ya ön dekolte var.bu arada saatde ilerliyor bir an önce çıkmam gerek fazla sıcağa kalmamak için .en sonunda elimi bir attımmm...ta tammmm... en kapalı bu tişört çıktı şeker pembesi renginde önünde şirinler olan bir tişört :) içimden dedim ki elçin senin eyüp sultana gitmen ancak bu kadar olabilirdi zaten :) baktım saat ilerliyor şirinlerimide alıp düştüm yollara :) sonra arkadaşımla buluştuk.aniden karar verdiğimiz ve o da dışarda olduğu ve eve gidip üstünü değiştiremeyeceği için onun kıyafetide pek uygun değildi orası için.ve birbirimizi gördüğümüzde meydanın ortasında gülme krizine girdik...hele benim şirinler :) ama önemli olanın insanın yüreğinin temiz olması ve niyeti değil mi :)
Nerde olursa olsun Uludağ Gazoz u gördüğüm an nedense çok duygulanırım.hep çocukluğum aklıma gelir .hani insanın çocukluğuna dair kokular vardır ya..işte benim için tipitip sakızın kokusu ve bu gazozun kokusu bambaşka...millet arada içip kafasını dağıtmak ister ya..bende kafamı dağıtmak için bunu içiyorum :) yok yok var bende bir sorun ama nerde bilemedim :)

Ama insan bu manzarada gazoz içip nasıl efkar dağıtmaz :)

Tepede otururken bu evi gördüm ve bayıldım..eski evlerin kokusunu çok severim...tam kapının önündeki tepeden sarkan ışıklar ...pencereden görünen avize ...oturduğumuz sandalyeler..masa örtüleri ...manzara..ve gazozum...kendimi bana eski türk filmlerinden bir sahne izliyormuşum gibi hissettirdi
Ve sıcaklığın 45 derece olduğu o gün buharlaşmaya az kalmış bir vaziyette şirinlerimide alıp döndüm evime :)

16 Haziran 2010 Çarşamba

İTİRAF :)

İtiraf.com dan

****Bilgisayarda açmış dünya haritasını, uzun uzun seyrediyor. "N'apıyorsun oğlum öyle bir saattir?" diyorum. Yüzüme bakıp derin derin bir iç çekiyor ve "Şu(!) yaşıma geldim anne, Türkiye'nin dışında bir yer görmedim. Offf offfffff!" diyor. Haklısın annem, 8 yaş bayağı geç dünya turu için. Gerçi bence önce bir İzmir'den çık da, dünya turu bir kenarda kalsın.

****Banyodan çıkarken sürekli ellerini kurulamasını öğütlediğim oğlum, sırf konuyu başka yöne kaydırmak amacıyla suratıma bakıp "Söyle bakalım anne, ellerimizin en temiz olduğu an sabunladığımız ansa, neden havlular kirleniyor?" dedi. "Biraz düşüneyim." dedim, hala düşünmekteyim. Cevabı bilen varsa iletebilir.

****Çok konuşan ve durmadan mantıklı cevaplar bekleyen bir oğlum var. Her zaman sabırlı davranıp istediği cevapları veremiyorum ve o anlarda ona dönüp sus anlamında "tıp" diyorum. Misafirimin olduğu böyle bir anda, yine alakasız şeyler sormaya başladığında dönüp bir kaç kez "tıp" dedim. Yaşıtı olan arkadaşımın kızı "Ya annen sana neden sürekli 'tıp' diyor?" diye sordu. Benimki arkadaşına üstü kapalı fırça yediğini söyleyemediğinden, gayet sakin bir şekilde "Doktor olmamı istiyor büyüyünce de ondan." dedi. Arkadaşımın kızı da koşarak annesine geldi ve "Anne bana 'dansöz' de, n'ooolurrrrr..." diye yalvarmaya başladı. Gülsem bir dert, gülmesem bir dert. Felaket vallahi zamane çocukları.

15 Haziran 2010 Salı

DERİN'İN DORA KURABİYELERİ


Dünyalar yakışıklısı Derin için hazırlamış olduğum Doralı Kurabiyeler Antalyaya doğum günü için gitti...Derinime sağlıklı huzurlu uzun ömürler diliyorum


14 Haziran 2010 Pazartesi

NONİİİİ :)

Bloğ dünyasında olan bir çok kişinin bildiği üzere sevgili Noni evlendiii :) bunu okuyunca inanılmaz sevindim ve mutlu oldum onun adına ...Ve ona küçük bir düğün hediyesi olarak geçen hafta kurabiyeler yolladım.Kurabiyeler eline geçtikten sonra bana hemen yolladığı maili gözlerim dolarak okudum .Nonimm tekrar çok teşekkür ederim o güzel sözlerin için beni inanılmaz mutlu ettin :) Ve söz canın istediği an beni araman yeterli ben sana yolluk yapar Moskovaya yollarım :)
Mutluluklar diliyorum sana canım benim her şey o güzel yüreğinin istediği gibi olsun :)
Ve noni inanılmaz güzel el emeği ürünler yapıyor..Çok şık...Pasajı için TIK
Noni's Store için TIK

10 Haziran 2010 Perşembe

ESRA EROL'A TEŞEKKÜRLER

Bir önceki yazımda Esra Erol'da Evlen Benimle proğramı için yaptığım kurabiyelerde bahsetmiştim.
Dün proğramı açtım ve bir başka siparişi yaparken daha proğramın en başında benim ona hazırladığım kutuyu gördüm masasında.Açıkçası o saatlerde kargonun orda olmasını beklemiyordum.Genelde o taraftaki kargolar akşama doğru ellerinde oluyor insanların.Ve bir baktım benim kutuyu eline alıp benden bahsetmeye başladı :) Hatta stüdyo şefi Eda'yı çağırıp yere çömelip tek tek kurabiyelere bakmaya başladı en sevimli haliyle.Atv televizyonu için hazırladığım kurumsal kurabiyeler içinde Edayı göstererek ^^ bu kurabiyeyi ben yemeyeyim en iyisi çünkü bunu ben yersem onlarda beni yer olmaz eda bunu sen ye :) ^^ dedi.
Kendisine ilgisinden ve güzel sözlerinden dolayı çok teşekkür ediyorum.

Görüntüleri en kısa zamanda yükleyeceğim ...

8 Haziran 2010 Salı

PRENSES PATATES


Daha önce bu yazımda yazdığım iğlo prenses patates'i uzun zamandır yazacaktım ama bir türlü fırsat olmadı.Ben 2 türlüsünü denedim...İlk resimde altına yağlı kağıt serip buzluktan çıkardıktan sonra üzerine çok az zeytinyağı,kekik,pul biber,karabiber,çok az tuz döküp her tarafına buladıktan sonra 200 derecede 15 dk pişirdim...Çok hafif oldu
2.resimde kızgın yağa atıp 15 dk kadar altın rengi alana kadar kızartıp havlu kağıdın üzerine alıp istediğiniz yemeğin yanında ikram ediyorsunuz ...Sofrada çok hoş duruyor bence :)

7 Haziran 2010 Pazartesi

BENİM İNEK AŞKIM :)

Geçen hafta pazarda gördüm ve ineklere karşı özel bir ilgim olduğu için hemen alıp evde denemek istedim :) Benim evimde daha çocuk yok ama rüzgardan dolayı kapıların kapanıp o yüksek ses benim büyük korkularım içinde aslında... Özellikle çocuklu aileler için bence çok güzel bir şey...Çocukların evde kapıları kapatma , parmaklarını kapı arasına sıkıştırma konusunda annelerin endişelerini gideren ufak bir alet ...kapıya takıyorsunuz ve yüksekliğini siz ayarladığınız için çocuğun bunu çıkarması imkansız ve ne kadar zorlarsa zorlasın kapı kapanmıyor...Ve fiyatı 1.5 milyon

Ve bu ineği Cevahir Alışveriş Merkezi'inde bir mağazadan almıştım geçen sene ...Bikini giymiş seksi bir inek :) Kürdanlık olarak kullanılıyor ama ben kıyamadım kullanmaya