17 Haziran 2010 Perşembe

BENİM EYÜP SULTAN GEZİM ANCAK BU KADAR OLURDU :)

Epeydir Pierre Loti Tepesine ve Eyüp Sultan Camiye gitmek çok istiyordum.Geçen gün aklıma esti ve bir arkadaşımı aradım hemen o gün birlikte gitmeye karar verdik.Ve gitmek açısından seçtiğim gün konusunda kendimi tebrik edesim geldi akşam saat 5 de derece 45 i gösterdiği zaman :) o gün buharlaşmaktan korktum.yediğim dondurma bile tat vermedi sıcaktan.hatta bir ara millete aldırmadan bu havuza bile kendimi atasım geldi:) İbadet yapılan bir yerde bu yazıyı okumak çok düşündürücü bence...millet ibadetini mi yapacak yoksa sağını solunu mu kontrol edecek !!

Eyüp Sultan'nın içindeki bu ağaçlara hayran kaldım

Tepeye çıkarken teleferikle hem manzaranın güzelliği huzuru hem mezarlığın üstünden geçerken insanın içine işleyen tuaf bir şekilde huzur ve hüzün ...o kısacık mesafede tüm duyguları aynı anda yaşıyorsunuz
Şimdi asıl meseleye gelirsek :) sabah buraya gitmeye karar verdikten sonra ne giyeceğimi bilemedim .hem çok sıcak hem nem hemde fazla açık olmaması gerektiğini düşündüğüm için sanki ben bunun tersini demişim gibi elimi neye atsam ya fazla açık ya kolsuz ya ön dekolte var.bu arada saatde ilerliyor bir an önce çıkmam gerek fazla sıcağa kalmamak için .en sonunda elimi bir attımmm...ta tammmm... en kapalı bu tişört çıktı şeker pembesi renginde önünde şirinler olan bir tişört :) içimden dedim ki elçin senin eyüp sultana gitmen ancak bu kadar olabilirdi zaten :) baktım saat ilerliyor şirinlerimide alıp düştüm yollara :) sonra arkadaşımla buluştuk.aniden karar verdiğimiz ve o da dışarda olduğu ve eve gidip üstünü değiştiremeyeceği için onun kıyafetide pek uygun değildi orası için.ve birbirimizi gördüğümüzde meydanın ortasında gülme krizine girdik...hele benim şirinler :) ama önemli olanın insanın yüreğinin temiz olması ve niyeti değil mi :)
Nerde olursa olsun Uludağ Gazoz u gördüğüm an nedense çok duygulanırım.hep çocukluğum aklıma gelir .hani insanın çocukluğuna dair kokular vardır ya..işte benim için tipitip sakızın kokusu ve bu gazozun kokusu bambaşka...millet arada içip kafasını dağıtmak ister ya..bende kafamı dağıtmak için bunu içiyorum :) yok yok var bende bir sorun ama nerde bilemedim :)

Ama insan bu manzarada gazoz içip nasıl efkar dağıtmaz :)

Tepede otururken bu evi gördüm ve bayıldım..eski evlerin kokusunu çok severim...tam kapının önündeki tepeden sarkan ışıklar ...pencereden görünen avize ...oturduğumuz sandalyeler..masa örtüleri ...manzara..ve gazozum...kendimi bana eski türk filmlerinden bir sahne izliyormuşum gibi hissettirdi
Ve sıcaklığın 45 derece olduğu o gün buharlaşmaya az kalmış bir vaziyette şirinlerimide alıp döndüm evime :)

8 yorum:

NEFİSE dedi ki...

Peeessss...diyom başka da bir şey demiyoooom.. ihi.ihi.ihi.hii...

Unknown dedi ki...

Selam :)
şirinlerinde maneviyata ihtiyacı vardır dimi ama :) onlar da ziyaret etmiş olmuş :)
Uludağ gazozu hakkında aynı duyguları paylaşıyorum:) leblebi tozunu da unutmayalım :)

ELÇİN'İN YERİ dedi ki...

nefise abla aynen bende pess dedim zaten :)

ELÇİN'İN YERİ dedi ki...

buketcim merhaba :)
bende aynı şeyi düşündüğüm için şirinlerimi götürdüm zaten :)

eskiye dair ne varsa insanı nasıl hüzünlendiriyor değil mi

aydilber dedi ki...

çok güzel bir gün geçirmişsin üzerinede gazoz...hava sıcak ama olsun ...üstesinden gelmişsin

Burcu Çalışkan dedi ki...

ben niye bir gün makinamı kapıp gitmiyorum buraya dedim :))

ELÇİN'İN YERİ dedi ki...

sevgili aydilber çok sıcaktı çokk :)

sevgiler

ELÇİN'İN YERİ dedi ki...

burcucum sen kesin harika kareler yakalarsın orda..ve inan aklıma geldin gezerken :)

hatta sana rehberlik yapabilirim orda sana şirinlerimle birlikte :)