1 Ekim 2009 Perşembe

BİR KEZ DAHA VARMISINIZ MUCİZE YARATMAYA !


İzmir de o yavruların yüzlerinde 5 dk bile olsa tebessüm yaratma çabası içindeyken sevgili bazen ben-yasemin ile mailleştik.birbirimizi önceden de takip ediyorduk ama bu çok hassas konu için mailleşirken yasemin e İzmir deki hastane için çok önemli bir yardım yapılması için yüreği büyük bir yardımsever ile uğraştığımızı ama olayların çok bambaşka noktalara geldiğini.önemli olanın o çocuklar değil bazı kişilerin sadece menfaatlerini ön plana aldığından bahsetmiştim.ve kendisi bana inanılmaz bir şey söyledi.o an sevinçten havalara uçtum.Sen üzülme elinden geleni yaptın peki Ankara da Ankara Onkoloji Hastanesi'inde yatan yavrular için bu yardım yapılamaz mı diye sordu.bende 1 hafta içinde Ankaradayım dedim o zaman :)

Yasemin e burdan bir kez daha çok teşekkür ediyorum.Hastane de gösterilen ilgi ve o bölümün nasıl daha iyiyiye götürebiliriz için verilen emek beni çok mutlu etti.Malesef İzmir ve burası arasında siyah ve beyaz kadar fark var arada ...

Hastane baş hekimi Mahmut Koç a İzmir ile ilgili sizlerle birlikte yaptıklarımızı anlatmaya başladım.Ve aradan bir kaç dakika geçmeden ^^bizim servisimizi gezmek istermisiniz ?^^diye sordu.Gözlerinde servisle ilgili haklı bir gururla...

Baş hemşire yardımcısı ile servisleri gezdik.Kendimi başka bir yerde sandım açıkçası.Dürüst olmam gerekirse asla böyle bir yer beklemiyordum.Baş hekim yardımcısı Gültekin Bey, Hematoloji uzmanı,Hematoloji klinik şefi ve kemik iliği nakli direktörü Doç.Dr. Fevzi Altuntaş,Hematoloji klinik sorumlu hemşiresi Gamze hanım,kemik iliği bölüm sorumlusu hemşire Şerife hanım,çocuk gelişimi uzmanı Sabahat hanım...hepsi ilgili oldukları bölümlerle ilgili konuları,eksiklikleri anlatırken bu işin ne kadar gönül ve en önemlisi emek işi olduğunu gösterdiler.
Oyun bölümünü gezerken bir yavru Sabahat hanımla oyun oynuyordu.Ben sohbete başlamadan önce ben not almak için kalem rica ettim öğretmenden.O kalem için kalktığında onunla sohbet etmeye başladım.Aynı İzmir de o kuzucukların yüzündeki gibi gururlu mağrur ifade ...
-merhaba.benim adım elçin.oyunu kim kazanıyor?
ilk cevap vermedi.utangaç bir yüzle iki elini havaya doğru kaldırdı bilmem şeklinde
-adını öğrenebilirmiyim ?
-Alpay
-Alpaycım benden istediğin bir şey var mı ?canının çektiği veya yapmak istediğin ne varsa bana söyleyebilirsin ...
ilk hiç bir şey istemedi.ben ısrar edince beklediğim cevabı verdi
-araba
ama bunu söylerken o kadar asil bir şekilde söyledi ki ona o an dünyadaki tüm arabaları almak istedim...
benden uzaktan kumandalı siyah bir jeep istedi.
-tamam sözüm söz.en kısa zamanda o arabayı sana yollayacağım dedim.adresini öğrenmek istedim ama ezbere bilmiyordu.ve bana evini tarif etmek için verdiği mücadeleyi görmenizi isterdim.
Öğretmenine ne kadar zaman daha burda diye sordum.Arabayı yolladığımda orda olur mu diye düşündüm çünkü.Ve yaklaşık 1 sene daha ordaymış...
biz öğretmenle neler lazım onları konuşmaya devam ettik.ama arada alpay o güzel gözlerini kocaman açarak evini tarif etmeye çabası beni çok duygulandırdı.semtini sokağını biliyor ama kapı numarasını bilmiyor yavrum.dedim ki sen içini rahat tut.en kısa zamanda o araba senin olacak.bana tamam derken bir bakışı vardı...işte o gülümseme için benim tüm çabam... o an alpay ellerini cebine soktu.birden bana bundan yermisin dedi
dönüp eline baktım.ve o an benim için her şey durdu.bir kaç saniye ellerine baktım.cebinden bir kaç tane şeker çıkarmış ve benimle paylaşmak istedi.o an bana çok daha büyük bir hediye verilse bu kadar mutlu olamazdım asla.5 yaşında dünyalar yakışıklısı bir yavrudan bir şeker...
ilk başta tereddüt ettim alıp almamak konusunda.kıyamadım onun şekerlerine .ama bana al der gibi bakan boncuk boncuk gözlerini görünce tamam bir tane alabilirmiyim o zaman dedim.ayrılırken bana bakışını asla unutamam ömrüm boyunca...
eve dönene kadar o şeker elimdeydi.o şekere bakıp düşündüm.neden o yavrular ?
servisleri gezerken tüm yavruların o dik duruşları,her şeye rağmen verdikleri büyük mücadele karşısında yüzlerindeki o gülümsemeyi görünce içimden elçin senin ne haddine ağlamak.onlar bu kadar dik dururken dedim...
HADİ...bir kez daha varmısınız hep birlikte mucize yaratmaya ordaki çocuklarımız için ?

elcinkirman@hotmail.com



7 yorum:

yass dedi ki...

hadı baslayalım patron:)

sedaca dedi ki...

tabiki de varız :)
harikasın sen

HUYSUZBALIK dedi ki...

Bu kez ben de varım. Taşınma telaşım bitti boşum artık.Ne yapıyoruz Elçincim? Bekliyorum önerini. Sevgiler...

Flame dedi ki...

Güzel şeyler görmek insanı nasıl da memnun ediyor değil mi?
Umut hala var yani..

Filiz Morkoç dedi ki...

Evet birşeyler yapmalı.. düşünüyorummmmmm...

Adsız dedi ki...

blogunuzu bugün tesadüfen gördüm.o kadar duygulandımki yazıların tamamını okuyamadım bile.bir yandan çocukların durumuna üzüldüm Allah hepsine şifalar ailelerine sabır ve kuvvet versin,bir yandan sizin gibi insanların var olduğuna sevindim.Allah sizlerden razı olsun

zilsizzarife'nin yeri dedi ki...

Bende varım,elimden geldiğince gücüm yettiğince.
Nereden başlayalım...