5 Aralık 2011 Pazartesi

BİTSİN ARTIK !


Daha senenin başından belliydi zor bir sene olacağı...ki yanılmadım .Nedense çocukluğumdan beri tek sayıları sevemedim hiç.Nedeni yok ama hep sevimli gelmedi bana .2 , 4 ve 6 rakamını çok sevdim .Uğurlu geldiğine inandım .Somut bir örnek var mı ? yok .Ama olsun sevimli ,sıcak rakamlardı bana göre çocukluğumda..

Büyüdüm pek birşey değişmedi uğurlu gelmesi konusunda.Ama hep onlar benim için sıcak sevimli sayılardı.

Bir gün bana bir zuzu ^^ Elçin farkında mısın hayatında bazı önemli olaylar çift rakamlı senelerde olmuş ve pek uğurlu gelmemiş sana^^ dedi.Ki bu kişi benim çift rakamlara olan sıcaklığımı bilmiyordu .Dediğini düşündüm evet doğruydu .Hayatımdaki önemli dönüm noktalarım çift rakamlı yıllarda olmuş.Zor bazı karar vermelerim ciddi beni zorlayan senelerde hep tek rakamlı senelerde...

Ve bu senede öyle bir sene benim için .Yine de şükür tabi.Hep beterin beteri var derim .

Ama artık bitsin istiyorum bu sene.Hele son bir ayda yaşadıklarımı düşününce yılbaşında uyumak istiyorum.Hani saat 12 de ne yaparsanız o şekilde sürer seneniz hesabı ...

1 ay içinde hatta 3 hafta içinde yaşanılanlar verdiğim bazı kararların ne kadar doğru olduğunu bir kez daha göstermiş oldu bana .Yıllar önce birlikte aynı sıralarda okurken başlayan bir aşk hikayesinin yıllar sonra yine aynı okulun koridorlarında malesef ölümle  bitmesini görmek ...Ne uğruna verildi bu kadar sene bu mücadele sorusunun kafada yüzlerce kez döndüğü...yakıştı mı bu ölüm sorusuna verilemeyen cevaplar ...

Hem kendinizin yaşadıklarını hem karşınızda hüzünle acıyla biten bir hikayenin ardında bıraktıklarını görmek ve düşünmek ...bazı olaylarda insan bir noktadan sonra düşünmekten beyni yorulmuş olduğundan yaşanılanlara verilecek bir cevap olmadığından düşünmek istemiyor.Hatta dondurmak istiyor beynini bir süreliğine .

3 hafta önce  ordayken  aniden gelişen ve bana sonradan söylenen babamın ameliyatı nedeniyle tekrar Ankara ya gittim.Ne garip sanki 25 senem o şehirde geçmemiş gibi her gittiğimde her anlamda ne kadar uzaklaştığımı gördüğüm bir şehir artık benim için .Beton şehir olma yolunda hızlı adımlarla ilerleyen , havasının soğuk ve kuru olmasından dolayı burnunuzun , boğazınızın nefes almanızı bile zorlaştırdığı ,kendinizi zorlasanız bile oraya ait hissetmediğiniz bir şehire dönüşmüş.

Ankara'dan dönmenin en güzel taraflarından biri annemin yemekleri.Benim sevdiğim yemekleri yapıp ,paketleyip hazırladığı zaman onun hakkını asla ödeyemem diyorum her seferinde.Çorbalar,sarmalar,teyzemle yaptıkları içli köfteler,tatlı Herkesin annesinin yemekleri başkadır lezzetlidir.Bu sefer o kadar çok yorulmasına rağmen ben seviyorum diye birde aşure yapıp bana verince yemelere kıyamadım.Hala azar azar yiyorum hemen bitmesin bu anne kokusu anne emeği sinmiş aşureyi

Senenin başında güya bu sene boğa burcunun yılı olacak demişti bir çok kişi.Bana mı denk gelmedi bilemiyorum benim yılım olma olayı ama ben artık bitsin istiyorum bu sene

Bu aralar çok sık dinlediğim bir parça var .
Ve sözleri bu ruhuma çok tanıdık...

ŞİMDİ HAYAT ...
Bir kadeh sessizlik doldurdum
Daldım gittim semaya
Güz geçti bahar geçti derken
Bir gün daha görsek ne ala
Dünya derdi sarmış dört yanımı
Yaşamayı öğrenemedim hala

Şimdi hayat ister çiçeklerle gelsin
İsterse vursun geçsin
En bilindik yalanlarından
Bir yalan seçsin gelsin

Ben bu yolda tekrar yürümem
Artık buralardan geçemem
Ben bu yaştan sonra ne kara kaşa göze
Ne de selvi boya hiç gelemem

Her kadehte bir yıldız tuttum
Söndürdüm avuçlarımda
Koşarak kaçtım güya çocukluğumda
Büyümeyi öğrenemedim hala

Ben bu yolda tekrar yürümem
Artık buralardan geçemem
Ben bu yaştan sonra ne kara kaşa göze
Söverim gelmişime geçmişime







Hiç yorum yok: