10 Ekim 2011 Pazartesi

BEDENİ EVDE RUHU DIŞARDA EVLİLİKLER ...

En başından söylüyorum bu tamamen bir iç döküş yazısı...uzun .Daha en başta sağ yukarda kırmızı çarpı işaretine basıp çıkmak için zamanınız var ...

Kaybettim ..inancımı gittikçe kaybettim herşeye karşı .

Ne kadar iyi niyetle yaklaşıp Ceyda'nın bana dediği gibi takıntı oldu sende.bırak bu huyunu lütfen.kendini üzüyorsun  diye sürekli beni uyarmasına rağmen  yapamıyorum.Gittiğim bir kafede gittiğim bir mağazada veya bambaşka bir yerde çiftlerin yaptıklarını görmek umutsuzluğa düşürüyor

Uzun zamandır düşünüyorum .Geçmişimi...yaşadıklarımı.Ve şuna bir kez daha inandım ki erkeğin burnundan getiren kadın makbul !

Hep şuna dikkat ederim yüksek sesle konuşmam insanlarla.Ve bana karşı sesini yükselterek konuşan, hele tiz kadın seslerinin olduğu  yerleri anında terkederim veya  sessiz kalıp o kişiye karşı tepkimi ortaya bir şekilde koyarım .Bir kafeye gittiğim zaman bakıyorum kadınlar ya yüksek sesle veya bir ellerini bellerine koymadıkları kalmış gibi emirler yağdırarak konuşuyorlar eşleri veya sevgilileri ile .Evet canını sıkmış olabilir kocan,evet belki sana çok kötü davrandı vb daha bir sürü şey yaşamış olabilirsin .

Ama bunun hesaplaşma yeri dışarısı değil !  Evde istersen boğazına çök,tartış,bağır içinden ne geçiyorsa söyle .Ama artık ilişkide saygının bittiğinin en net örneği olarak bunu ortalık yerde yapma....

Yada tam tersi.Başkalarının yanında eşlerini küçümseyen , alay eden erkekler !

Bazen sohbet ediyorum ve kadınların ortak cümleleri ^^ aaa ben hiç uğraşamam yemekleri bakıcı veya temizlikçi yapıyor .Kendimi yoramam zaten çocuklar bana yetiyor .O bize çok düşkündür her hafta sonu mutlaka bir yere götürür zaten yapmak zorunda görevi !! Veya evdeki detaylara kafa yoramam zaten çalışıyorum vb^^ bir sürü söz duyuyorum...

Klasik bir gece ...kadın işten gelir ya duş alır ya almaz koltuğa uzanır .Erkek gelir kapıyı ya çocuk açar kadın kalkmaya gerek bile duymaz yada suratı asık bir şekilde açar ve başlar söylenmeye yorgunum ,başım ağrıyor vb ....ya temizlikçinin veya bakıcı kadının yaptığı veya dışardan söylenen yemekler ısıtılır ...özensiz bi sofra hazırlanır ...yemekten sonra tv karşısında herkes bir koltuğa uzanır ...tüm gece kurulan cümlelerin toplamı ^^ merhaba, nasıl geçti günün,yemek yer misin ,iyi geceler !! ^^ ...hatta bazen kadın veya erkek iyi geceler bile demeden direk yatağa gider ve yatar ....ertesi sabah genellikle kahvaltı hazırlanmayan birbirine günaydın demeyi bile çok gören fiziksel olarak evde olup ama ruhları  dışarda olan evlilikler ...ilişkiler

Sorsanız bizde kavga yok .Çocuğun yanında asla tartışmayız.Evde huzursuz bir ortam yok derler.Ama teke tek konuştuğunuzda artık konuşacak birşey kalmadı ve ruhu olmayan bir evlilikte ne konuşacağız ki ? monoton giden bir evlilik derler

Yıllar önce bir çift tanımıştım.10 yıllık evliler.Karı koca büyük bir şirkette yöneticiler .Karısı evlilikleri boyunca her iki tarafın aileleri ve arkadaşları dahil toplam sadece 5 kere yemeğe misafir çağırmış ! Neden diye sorduğumda eşim yorulmak istemiyor ve sıkıntıya gelemez.Misafir geleceği zaman dışarı çıkıyoruz ev pislensin sevmez demişti.Çocuk var mı dedim .Hayır eşim fiziğinin bozulmasını istemiyor .Birde uykusuzluğa dayanamaz o .O nedenle çocuk yapmadık !!! Şok olmuştum ...bu nasıl bir evlilik ...nasıl bir bencillik ...ne uğruna sürdürülen bir evlilik !

Gene yıllar önce arkadaşlarla oturmuş sohbet ediyorduk.Bir kız vardı genç yaşta evlenmiş 12 yıllık evli ve 8 yaşlarında kızı olan biriydi.Konu yemeklerden açıldı ve söylediği bir cümle bizi şok etmişti .Bize ^^ Ben evliliğim boyunca asla patates kızartması yapmadım.Nefret ederim kızartma kokusundan evde.Çıkmıyor ve şart değil yapmak ^^ dedi.Bende peki hadi eşin büyük ama kızın istediği zaman ne yapıyorsun ? sonuçta o çocuk ve canı çeker  diye sorduğumda verdiği cevap ^^ Ayy hiç uğraşamam bunlarla ben .Eğer isterse canları  kuralları hepsi biliyor ve isteyemezler benden .Bu yüzden dışarı çıkıp Mc Donalds da yiyip gelirler

Bunu diyen bana, kızına ve sağlığına çok düşkün olduğunu söyleyen bir anne ! 

Bir eş veya bir anne kızartma sevmese bile bu 12 senede hiç mi egosunu bir kenara bırakmaz ve onları birazcık hiç olmazsa mutlu etmeye çalışmaz ...hiç mi bir kere vicdanı rahatsız olmaz ...hiç mi düşünemez o dışarda yıllardır yedirdiği kızartmalarda kullanılan yağlarda neler olduğunu ...

Peki eşin sana hiç mi birşey demedi diye sorduğumuzda verdiği cevap ^^ Hayır o bana tek laf edemez .İşine geliyorsa .Beni bu şekilde kabul etti ve çekmek zorunda ^^

Çekmek zorunda...nasılda ağızdan kolay çıkan bir cümle ...hele kadınların ağzından .Elbette bir yuva kuruluyorsa iyi ve kötü günler olacak.Mükemmel evlilik veya ilişki yok.Ama kimse kimseyi asla çekmek zorunda değil .Varlığından keyif aldığın huzur bulduğun biriyse karşındaki ne mutlu sana 

Ama olmuyorsa zorlamayacaksın .Çünkü zorlanan herşey yürekte daha büyük yaralar açıyor.Farketmiyor insan bazen ama zamanla o yara derinleştikçe kopması da yaralarını sarması da zor hemde çok zor oluyor .

Etrafıma bakıyorum tv da bir gün bir psikoloğun dediği gibi ^^Mutluluk Oyunu ^^ oynayan çiftlerle dolu !

Kadın başka erkek bambaşka bir dünyada.Kadın bana ayakkabı kıyafet alsın veya para versin.Bizi tatillere götürsün  .Kendisi ne yaparsa yapsın bana bulaşmasında derdinde ...Erkek ise evime bakıyorum , çocukların masraflarını karşılıyorum ,hafta sonları bir yerlere götürüyorum ama diğer zamanlar bana aittir.Dünyaya bir kere geliyorum ve hayatımı yaşamak benim hakkım.Yurt içi veya yurt dışı gezilerde istediğimi zaten yaşıyorum.Eşime ve aileme bunu hissettirmediğim sürece hep yaparım  derdinde...

Yada 3 yıllık veya 10 yıllık evliler .Erkeğe sorsanız size vereceği cevap eşimi çocuklarımı seviyorum ama arada insan farklı bir soluk farklı bir ten istiyor.Yoğun iş hayatım var ve monotonlaşan bir evlilik.Arada nefes alacağım alanlar yaratmayı seviyorum.Ama dönüp dolaşıp geleceğim yer gene evim !!!! diyor

Geçen gün arkadaşımla yemek yerken yan masaya gözüm takıldı .Evli çocuklu bir çift...birbirinin gözlerine bakmayan ..sohbet etmeyen ...tek konuştukları kişi çocuk...ve adam eline telefonunu aldı kız arkadaşına mesajlar atmaya başladı msn den ...tabi eşi anlamadı maillerine bakıyor sanıyordu .

Eskiden üzülüyordum ama artık şaşırmamayı öğrendim bu görüntülere .Kadına sorsanız aa eşim bana çok düşkündür gözü başkasını görmez,ben ona çok güveniyorum der .Böyle zamanlarda o kadınların yüzüne haykırmak istiyorum eşini gerçekten ne kadar tanıyorsun ? tüm gün yanında mısın ?  bilgisayarda neler yaptığını biliyor musun ? kaç tane mail veya msn adresi olduğunu biliyor musun ?  kaç tane telefon hattı olduğunu biliyor msun ? diğer hattını işte veya arabada bırakmadığını nerden biliyorsun ? yurt dışına çıktığında neler yaptığını nerden biliyorsun ? nasıl bu kadar emin oluyorsun geceleri yanında mısın ? diye sormak istiyorum

Bir uzman ^^ Türkiye de evliliklerin % 80 - % 90 ında aldatma var .Bir kere en başta bunu kabul edecek kişi ^^ demişti

Elbette evlilik sadece yemek,temizlik vb şeyler değil .Sonuçta en kötü ihtimal eve gelen yardımcı da yapabilir bunları.Ama en basitinden bir salatayı bile insanın eşiyle yapması yapamasa bile eşinin yanında olması bile bir paylaşım bir sıcaklıktır .

Elbette bu şekilde bencilce sadece kendi isteklerini düşünen sadece kadınlar değil.Yetiştiriliş tarzından dolayı erkeklerde de bu çok fazla var .Ama ilişkilerde yaşanan bu ego savaşını önce benim isteklerim bencilliğini kalbim beynim almıyor ...ve almayacak .

Facebook'da bakıyorum kadın eşiyle ve çocuğunun olduğu resimi koymayı tercih ediyor profil resmine.Yada çocuğu ile olan resmi koyuyor.Ve kiminle evli olduğunu belirtiyor ilişki durumuna .Ama kocasına bakıyorum çok ama çok az ailece resmini koyanlar .Genelde hep sadece kendi resimlerini koymayı tercih ediyorlar ve ilişki durumunda evli yazan veya eşinin adını yazan çok az .Kadınların hiç mi dikkatini çekmiyor bu ....

Yaşım 34 ama o kadar çok evlilik ,ilişki gördüm ki bana fazlasıyla yetti ...inancımı kaybettim evliliğe .Bana  tekrar bu konuda inancımı geri verecek , evet bu doğru insan diyeceğim birini bulacağımı da sanmıyorum

Bu mutluluk oyunu içinde olmak istemiyorum ...fiziği evde ama ruhu başka yerde olacak bir insana ne uğruna fedakarlıklarda bulunacağımı düşündüğüm zaman verecek cevabım yok

Evet geriye kalıyor çocuk ..çocuk için evlilik ...ama insanların birbirlerinin zamanlarından çalmaya hakları yok sırf ego savaşları yüzünden diye düşünürken o çocuğa hangi yüzle mutluluk oyununu oynarken ^^ Yavrum her zaman dürüst ol, verdiğin her kararın arkasında dur , kimseyi kandırma ,hayatına sahip çık^^ diyebileceğim !!

Yapamam ..biliyorum yapamam ...geçmiş yaralarımın üzerine bir daha yeni yaralar açamam .

Ruhumu bu oyunların içine atamam ...

6 yorum:

ayak izleri-sevgi dedi ki...

off offf.. sabah sabah ne iyi gitti bu yaz sağolasın valla.. şimdi açık çay yerinde bir duble rakı isteyesim geldi çaycıdan.. yaralara tuz değil tuzruhu misali geldi cümlelerin..

Tuten dedi ki...

Elcincim sen neden bu örneklere takılıp kalıyorsun nasıl bakarsan öyle görürsün hep bunları görme bu resmin bir de başka versiyonu var evet az olabilir ama sen onları görmeye odaklanırsan onları görürsün ve bir süre sonrada hep onları görmeye başlarsın ve hayatına da bu enerjiyi çekersin. Lütfen böyle düşünmeye çalış Enerjini de bloke etmek lütfen bırak aksın

ELÇİN'İN YERİ dedi ki...

Sevgili sevgi malesef çoğu evlilikte ve ilişkide yaşananlar ...

sadece görmemezlikten geliniyor

ELÇİN'İN YERİ dedi ki...

Tütenç'cim inan eskiden senin gibi düşünüyordum .Sonra yaşanmışlıklar ve gözlemler işin içine girince kendi kendimi kandırdığımı anladım ama genede umudumu kaybetmedim .Mutlaka güzel ilişkilerde var diye düşündüm

Ama zamanla o güzel evliliklerde bile yaşanılanları görünce artık gerçekçi olmam gerek dedim ...

Ki bir psikiyatristin sözü Türkiye' de evliliklerin % 80 ninde aldatma var bunu kabul ederek buna başlayacaksın dedi !

Malesef gerçekleri görmemezlikten gelemiyor insan !

Tuten dedi ki...

Canım ben sana katılamıyorum malesef gerçekçi olmak demek hep kötüyü görmek demek değil bana kalırsa. Bunların var olduğunu bilmek ama bunlara odaklanmamak demek. Farkındalıkla hep olumsuzu görmek çok başka malesef. Kaldı ki neden o evliliklere benzesin ki evliliğin veya ilişkin sen kendin için en iyisini düşün.
Psiyatriste halt etmiş ayrıca bunu bunu kabullenmek zorunda da değilsin. Kabullenerek başlamakta baştan kaybetmek demektir.

Mevsimlik Asosyal dedi ki...

Ne desem bilemedim...
sanırım mutlu olma ihtimalimiz mutsuz olma ihtimalimizle aynı oranda.
yarın hayata uyanabileceğimizin garantisi olmadığına göre, denemeye değer :)